Bir arkadaşımın evinin tavan arasında bir şeyler aranırken “Tarihimizde Yaşanan Garip Vak-alar” adında 1950’li yıllarda basılmış bir kitap bulmuştum. Kitap gerçekten ürpertici bazı tarihi olayları anlatıyordu. Lohusa Kadın Türbesi’nin hikayesini ilk kez bu kitapta okumuştum. Gerçekten korku filmi kıvamında idi…
1647 yılında vefat eden ‘Lohusa’ ya da esas adıyla Rahime Sultan’ın kabri, Şişhane’den Kasımpaşa’ya inen yolun sağında kalır.
Hikayeye göre, seferde olan bir askerin hamile karısı doğurmasına çok az kala vefat eder ve o zamanlar mezarlık olan bu bölgeye gömülür. Karısının defnedilmesinden birkaç gün sonra seferden dönen asker mezarı ziyaret edince, mezardan ağlama sesleri geldiğini fark eder. bebek toprağın altında doğmuş, geçen birkaç günde de -nasıl oldu ise- hayatta kalabilmiştir. bunun üzerine mezar kazılıp çocuk çıkarılmış, mezarın üzerine bir türbe yapılmış, adına da Loğusa Kadın Türbesi denilmiş.
Yukarıdaki hikayede anlatılan çocuğa ‘Meyyitzade’ yani “ölüden doğan” lakabı verilir. Müeyyitzade 1.Ahmet döneminde yaşayan devrin büyük alimlerinden biri olur.
Lohusa Kadın türbesi içerisinde Rahime Sultan, Müeyyitzade ve kime ait olduğu bilinmeyen 2 tane sanduka bulunuyor.